eSEĞİTİM
EĞİTİM SANATTIR!
*Çocuğumda dikkat eksikliği var, ne yapayım? Çocuğumuzun dikkat eksikliği problemi varsa, hem odaklanma hem de hafızayı geliştirmek için şu faaliyetler bu dönemde daha sık yaptırılabilir: Sınıf seviyelerine göre, bulmaca, sudoku, satranç, kelime avı, varlık bulma, beceri oyunları, okuduğunu ve gördüğünü anlatma gibi faaliyetler sorunu çözebilir.
*Unutmaya çare bulun
Yapılan araştırmalara göre öğrendiklerimizin % 80’ini bir gün sonra unuturuz. Öğrenme faaliyeti devam ettikçe unutma da devam etmektedir. Oysa her öğrenme bir öncekiyle desteklenirse kalıcı hale gelir. Önceki konularla ilişkilendirilmeyen konular ise daha çabuk unutulur.
Unutma problemin çözümü tekrar yapmaktır. Yapılan her tekrar zihinde kaybolmaya yüz tutmuş bilgileri bilinç yüzeyine çıkaracaktır. Tekrar çalışması yapmak öğrenme çalışması yapmak kadar önemlidir. Eğer yeterince tekrar çalışması yapmadığınız takdirde öğrenmek için harcadığınız emek boşa gidecektir. Tekrarı yeniden öğrenme değil, öğrenilen bilgileri kalıcı hale getirmek için yapılan bir çalışma olarak görmelisiniz. Tekrar çalışmasını sporcuların antrenman yapmasına benzetebiliriz. Formunun zirvesinde olan sporcular bile antrenman yapmayı hiçbir zaman ihmal etmezler. Çünkü öğrendikleri sportif hareketleri tekrar ederek bedenlerinin bu alana ilişkin kabiliyetlerini devam ettirirler.
*Tekrar çalışmasının aşamaları nasıl olmalıdır?
Sömestri tatilinde öğrenciler öncelikle bir dönem boyunca öğrendikleri tüm bilgileri tekrar etmelidir. Bunun için konular gruplandırılmalıdır.
1) Konuları öğrenme düzeyinize göre gruplandırın:
Bir dönem boyunca gördüğünüz konuları; çok iyi öğrendiklerim, iyi öğrendiklerim, öğrendiklerim, iyi öğrenemediklerim ve hiç öğrenemediklerim şeklinde gruplandırın. Çünkü her gruba yönelik tekrar çalışması birbirinden farklıdır.
2) Gruplandırılmış konulara göre ayrı ayrı tekrar planı çıkarın:
Öğrenme davranışı konulara ve derslere göre farklılık gösterdiği gibi tekrarda öğrenme düzeyine göre farklılık gösterir. Bu nedenle tekrar bazen faydalı olurken bazen de zaman kaybına neden olabilir. Şimdi sırasıyla hangi konuları nasıl tekrar edeceğinizi açıklayalım.
Çok iyi öğrendiğiniz konular: Bu konuları tekrar etmek çoğu öğrenci için çok sıkıcıdır. Tekrar yapmaya başladıktan biraz sonra sayfalar hızla çevrilmeye başlanır ve bir süre sonrada “ben bunları zaten biliyorum” diyerek çalışmaya son verilir. Bu çalışma sırasında böyle düşünmek aslında normaldir. Çünkü insan ister istemez kendinden emin olduğu konuları baştan sonra tekrar etmekten sıkılır. Ancak çok iyi bilinen konular bile tekrar edilmediğinde unutulur. Bu konular öncelikle konu başlıklarına göre tekrar edilmelidir. Konunun başlığı okunmalı ve öğrenci zihninden konuyu tamamıyla hatırlamaya çalışmalıdır. Daha sonrada hatırladıklarıyla notlarındakileri hızlıca karşılaştırmalı ve hatırlayamadıklarını tekrar etmelidir. Yapılan bu çalışmayla çok iyi bilinen konular çabucak tekrar edildiğinden sıkılma daha az görülecektir.
İyi öğrendiğiniz konular: Bu konularla ilgili öğrenciler genelde zor soru geldiğinde zorlanırlar. Çoğu soruları rahatlıkla yaparlar. Ancak şu da unutulmamalıdır; sınavda soru olarak gelebilecek her konu önemlidir ve her konudan bir tane de olsa zor soru gelme ihtimali her zaman mümkündür. Bu nedenle her konu püf noktasına kadar öğrenmelidir. İyi öğrendiğiniz konuları tekrar ederken kaleminizi kullanmalısınız ve tekrar sırasında konu başlıklarını ve önemli bölümleri daha sonra yırtıp atsanız bile not tutmalısınız. Bu sizin konuya odaklanmanızı ve konunun püf noktalarını da öğrenmenizi sağlayacaktır. Böylece zor denilen soruları bile rahatlıkla yapar hale geleceksiniz.
Öğrendiğiniz konular: Bu grupta yer alan soruların % 80’inin öğrenciler rahatlıkla yaparlar. Ancak mükemmellik ayrıntılarda gizlidir. Sınavlar ne kadar net o kadar çok puan mantığına dayalıdır. Bu nedenle küçük ayrıntılar büyük sonuçları doğurur. Öğrendim dediğiniz konuları tekrar ederken sadece konuyu yüzeysel okumakla yetinmemelisiniz. Bu konularla ilgili ana ve ara başlıklarla birlikte bazı bölümleri not olmalısınız. Daha sonra bu konuları iyice pekiştirmek için bol bol test çözmelisiniz.
İyi öğrenemediğiniz konular: Bu grupta yer alan konuları tekrar etmek bir hayli güçtür. Öğrencinin konuyla ilgili bilmedikleri bir hayli fazladır. Bunun nedeni daha önceden konunun iyi öğrenilmemesi ve yeterince soru çözülerek pekiştirilmemesidir. Bu konular tekrar edilirken konu daha önceden hiç çalışılmamış olarak düşünülmelidir. Öncelikle anlaşılır bir dille özet çıkartılmalıdır. Konunun her bölümünde ara verilmeli bu bölümlerle ilgili soru bankalarından ve test kitaplarından örnek çözümler incelenmelidir. Daha sonra alt bölümlerle ilgili testler çözülmelidir. Çözülen testlerin sonucunda sıkça hata yapılan bölümler belirlenmeli ve bunlara tekrar çalışılmalıdır. Bu işlemler bittikten sonra konuyu pekiştirmek için bol bol test çözülmelidir.
Öğrenemediğiniz konular: Bu konulara yaklaşırken öncelikle şunlar düşünülmelidir. Bu konuya acaba doğru bir şekilde çalışıldı mı? Öğrenmek için gerekenler yapıldı mı? Ders esnasında öğretmen gerektiği gibi dinlendi mi? Anlaşılmayan bölümler bir bilene soruldu mu? Bütün bunlar yapıldıktan sonra konu yinede öğrenilememişse yapılacak en iyi şey konunun alt başlıklarında öğrenilebilecek bir bölüm olup olmadığını araştırmaktır. Eğer öğrenilebilecek bölümler varsa daha önceki anlattığımız bölümlerdeki gibi tekrar edilmelidir.
Ancak bütün bunları yapmadığınız için konu öğrenemediyseniz yapacaklarınız tabiî ki değişmektedir. Çalışmadığınız için öğrenemediğiniz konular için şöyle bir yöntem uygulamalısınız. Öncelikle bu konuların örnek çözümlerle anlatıldığı anlaşılır konu anlatımına sahip kitap veya dergi edinmelisiniz. Konu anlatan bölümleri büyük bir titizlikle yazarak çalışmalısınız. Yazma işleminde her bölümde çalıştığınız kısımları zihninizden tekrar ederek öğrenip öğrenmediğinizi kontrol etmelisiniz. Daha sonra örnek soru çözümlerine geçmelisiniz. Çözümleri kapatarak kitapta yer alan soruları çözmeye çalışmalısınız. Çözümlerinizi örnek çözümlerle kıyaslayarak nerelerde hata yaptığınızı belirleyip bunları giderecek önlemler almalısınız. Bu önlemleri aldıktan sonra daha önceki sınavlarda çıkmış bu konularla ilgili sorulara yönelmelisiniz ve bunları çözmeye çalışmalısınız. Çünkü gerçek sınavda çıkan sorular genelde soru bankalarında, kitaplarda ve dergilerdeki sorulara göre daha kolay ve daha ölçücüdür. Bu işlemler bittikten sonra sadece bu konularla ilgili test çözmeye başlamalısınız. Her testin sonunda yapamadığınız ve yanlış yaptığınız soruların konusunu veya alt bölümlerini tespit edip tekrar çalışması yaptıktan sonra yeni testler çözmelisiniz. Konu hâkimiyetinizi artırıncaya kadar bu işleme devam etmelisiniz.
*Çocuğumu ders çalışmaya nasıl yönlendirmeliyim?
Çocuklara sorumluluk almayı ancak bizler öğretebiliriz, çocuklar kendi kendilerine sorumluluk duygusuna sahip olmazlar. Çocuklara sorumluluk vermenin yolu, ne yapacaklarını emir cümleleriyle söylemek ya da bak sonra pişman olursun seklinde gelecekte ne yaşayacakları ile ilgili nutuklar çekmek değildir. Şiddet kullanmak hiç değildir
Çocuğa sorumluluk vermenin kestirme yolu:
1-Çocuğun kendi yapabileceği şeyleri yaparak çocuğu tembelleştirmemektir. Ama bunu yaparken üslubunuz sen kendin yap artik koca çocuk oldun gibi itici bir üslup olmamalı. Çocuğa şefkat ederek, nasıl yapacağını yardımcı olur bir üslupta söyleyerek ve göstererek kendi işini kendisinin yapmasını öğretmeliyiz.
Çok küçük olduğunu düşündüğünüz böyle bir kaç rehberliğiniz yol göstermeniz çocuğun sorumluluk alıp bir şeyler yapma isteğini arttıracaktır. Kendisinin bir şeyleri nasıl yapacağını bilip yaptığını görmesi çocuğu mutlu eder çünkü.
2-Kendi isteğiyle yaptığı ufak hatalara izin vermek, büyütmemek, sonuçlarına katlanmasına böylece ders çıkarmasına zemin hazırlamak. Bu, dışarı çıkarken yanına almaması gereken bir şeyi (alma dediğiniz halde) ağır gelince taşıyamayıp size vermesine razı olmamak gibi bir örnekle açıklanabilir. Sana ağır geleceğini ve taşıyamayacağını söylemiştim, ama sen almakta kararlıydın. Şimdi bu kararının sonuçlarını yaşamalısın gibi bir cümleyle yaptığı bazı şeylerin sonuçlarının ağır gelebileceğini, bunu bastan düşünmek gerektiğini hayatin içinde küçük derslerle çocuklara öğretmek gerekir. Ama çocukla konuşurken “Bak gördün mü? Ben haklı cıktım!” gibi bir rakip ya da düşman edasıyla değil, şefkat eden bir yol gösterici edasıyla bu gibi cümleleri söylemeliyiz.
Okul dersleri ve başarısı ile ilgili olarak da, çocuğunuza sürekli:“ders çalış ders çalış” demek yerine, karşınıza alıp: “yavrum ben seni çok seviyorum şu şu sebeplerden dolayı ders çalışmanı istiyorum, gayret edip başarılı olamazsan da seni olduğun gibi kabul ediyorum. Ancak gayretini görmek istiyorum." “Sana sürekli ders çalış demekten ben de rahatsız oluyorum, senin de rahatsız olduğunu biliyorum. Sana böyle demek istemiyorum artık, bir faydası olmadığını da görüyorum. İstersen gel daha iyi ders çalışman için ortak kararlar alalım, hem sen rahat edersin mutlu olursun, derslerinle ilgili sorumluluğu yeterince yerine getirince için ferahlar, hem eğlence, oyun gibi diğer şeylere de için rahat olarak daha fazla vakit ayırabilirsin. Hem de ben daha mutlu olurum senin gayretini görünce” gibi bir konuşma yapın. Sonra beraber çalışma planı ile ilgili kararlar alın. Bırakın bu kararı çocuk kendisi kendine göre versin. Yani bu kararlar çocuğunuzun karakterine, evinizin düzenine uygun olsun, mükemmeliyetçi davranıp uygulayamacağınız kararlar almayın.
Aldığınız kararlarda yaptığınız planlarda uygulama aşamasında ufak sapmalar ihlaller olursa hemen büyütmeyin. Her ihlalde dile getirip kredinizi tüketmeyin, ihlalleri not alın, kararları uygulayıp uygulayamadığınızla ilgili haftada bir çocuğunuzla belirlediğiniz bir günde bir toplantı yapın, uygulayamadığınız planlar ile ilgili değerlendirme yapın. Değerlendirme esnasında, yapıcı ve olumlu olun. Biz senin için uğraşıyoruz burada ama bak yine böyle oluyor, istediğim gibi olmuyor gibi çocuğu soğutacak cümleler kullanmayın. Çocuğun başardığı şeylere ve gayretine vurgu yapın, takdir edin. Unutmayın başarılar sabır ve gayret eşliğinde elde edilir